Devletçilik ilkesi


17.12.1923 tarihinde toplanan İzmir İktisat Kongresi’nde, imparatorluk zamanından kalan bir çok sorunun çözüme kavuşması için çalışmalarda bulunan Mustafa Kemal, kongrenin açılış konuşmasında, “Bütün ulusun ve olanakların ülke kalkınması için, yapılacak bir program çerçevesinde seferber edilmesi” gerektiğini vurgulamıştır.
Ekonomik kalkınmanın üzerinde duran Atatürk, kısa zamanda yurdun kalkınabilmesi için çalışmalara hız vermiş, bu program dahilinde de Devletçilik ilkesini benimsemiştir.
Devletçilik ilkesi, “Türk toplumunun ve devletin, ekonomik ve sosyal kalkınmasını gerçekleştirilebilmesi için, devlet işletmeciliği ile özel sektör işletmeciliğinin hep birlikte, uyum içerisinde çalışması” demektir. Devletçilik, ekonomik ve sosyal kalkınma için yapılması gerekli işlerin ivedi yapılması demektir.
Devlet ve özel sektör
Özel sektör, ilgilendiği bir alanda başarıyı yakaladığı takdirde, devlet o alandan başarı yakalandığı için çekilip, kalkınma için başka alanlara yönelebilir. Devlet, özel sektörün girmediği alanlarda çalışmalarını bırakmaz, aksine bu alanlarda bir çok faaliyetlerde bulunarak ekonomik kalkınmaya her zaman fayda sağlamaya devam eder. Bunlara örnek olarak, enerji santrallerinin kurulması, karayolları, demiryolları, havaalanları ve limanların yapımı ile GAP Projesi’ni verebiliriz.
Türk Özel Sektörü’nün kurucusu olan devletimiz, her zaman özel sektörle birlikte çalışarak bu günlere kadar gelmiştir. Güçlü bir ekonomi, devletçilik ilkesi tam olarak uygulandığı takdirde gerçekleşir. İşte bu yüzden devletçilik ilkesinin gerekleri, kalkınma adına, her alanda daima uygulamalı olarak kendisini göstermelidir.
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelmiş olduğu ekonomik noktanın temelleri Atatürk zamanında atılmıştır.

0 yorum:

Yorum Gönder